Cahit Cenksoy

Kıbrıs'ta en yüksek tüp bebek başarı oranına sahip; en genç, en tecrübeli ve en başarılı Kadın Doğum Uzmanlarından biri olan Dr. Cahit Cenksoy’un hem sezaryen hem de doğal doğumlarda adada en fazla doğum yaptıran doktor olduğu da çok iyi bilinmektedir.

Hayatınızın en özel müjdesini alacağınız merkezimiz, adanın cazibe merkezi, tüm dünyanın da gözde turistik cenneti Girne'de yer almaktadır. Deniz kıyısındaki şehrimizde hastalarımızın tedavileri devam ederken yapacakları bir şehir gezisi streslerinin azalmasına katkıda bulunacaktır. Tecrübeli ekibimiz, modern labaratuvarımız, donanımlı hemşirelerimiz ve her türlü ihtiyacınıza cevap verecek koordinatörlerimiz ile başarımızı günden güne yükseltmektedir.

Hastalarımızın doktor ile istedikleri her an iletişim içinde olabilmesi; hastalarımızın stresini azaltırken, merkezimize olan güveni de arttırmaktadır. Merkezimizin gebelik başarı oranları % 75-90 arasında değişkenlik göstermektedir. Oosit donasyonunda sıra bekleme zorunluluğu olmaması ve sperm donasyonunda uluslararası tescilli sperm bankaları ile çalışılması sayesinde merkezimiz yüzünüzü güldürecek sonuçlar almaktadır.

Hasta başına ayrılan oosit sayılarındaki standartlarımızdan ödün vermediğimizden başarı oranlarımız sürekli en üst düzeyde kalmaktadır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi; uzman kadromuz, tecrübeli ve donanımlı ekibimiz güneşin en güzel doğduğu adada, hayatınızın en özel müjdesini vermek için sizleri bekliyor.

Yumurta (oosit ) donasyonu; herhangi bir sebeple kendi yumurtası ile gebelik elde edilemeyen durumlarda başvurulan bir yöntemdir. Aynı zamanda kendi yumurtası ile tekrarlayan gebelik kayıpları yaşayan çiftler de bu yönteme başvurabilmektedir. Yumurta donasyonu ile gebelik elde edebilmek için tüp bebek yöntemine başvurulur. Klasik bir tüp bebek yöntemi ile donasyon arasındaki tek fark ise yumurtaların bağış yapan sağlıklı bir bireyden alınarak tedavi sürecine aktarılmasıdır. Bu sayede klasik tüp bebek yöntemi ile belki de hiçbir zaman gebelik elde edemeyecek bir çiftin, sağlıklı çocukları olabilmektedir. 

Bir Kadın Neden Kendi Yumurtaları İle Gebelik Elde Edemez?

En yaygın sebep yaşla birlikte azalan yumurta sayısı ve kalitesidir. Anne rahmindeki bir kız bebek gebeliğin 20. haftasına ulaştığı zaman overlerinde ( yumurtalıklarında ) yaklaşık 6-7 milyon adet yumurta bulunmaktadır. Bu zamandan sonra bir kız çocuğu doğup menopoza girene kadar yumurtalıklarındaki yumurtalar her geçen ay azalmaya devam edecektir. Bu tükenme süreci bazı kadınlarda beklenenden çok daha erken gerçekleşmektedir.

Kendi yumurtası ile gebe kalamayan kadınlarda sebep her zaman yumurtaların tükenmesi değildir. Bazen ortaya konmuş veya konamamış anne adayına ait genetik sorunlar da olabilir. Klasik tüp bebek yöntemleri ile embriyolar (döllenmiş yumurta ) elde edilebilir ancak defalarca denense bile gebelik elde edilemeyebilir. Bazen de gebelikler elde edilir fakat değişken gebelik haftalarında kayıplar yaşanır.

Kemoterapi, radyoterapi, tekrarlayan yumurtalık kisti ameliyatları gibi yumurtalıkların etkilendiği tedavilerde de yumurtlar zarar göreceğinden gebelik mümkün olmayabilir. Bu durumda anne adayı yumurta dondurma işlemi yaptırmamış ise gebelik için tek yöntem yumurta donasyonu olacaktır. Bazen akraba evlilikleri de anne ve babadaki aynı kromozomdaki bozukluklar sebebi ile dünyaya sağlıklı bebek getirme konusunda sorun yaşayabilir. Bu durum da yumurta donasyonu için bir gerekçedir.

Donör (Yumurtasını Bağışlayan) Seçimi Nasıl Yapılır?

Donör yumurtaları; tedavinin başarılı olması ve sağlıklı bebeklerin dünyaya gelebilmesi için yüksek kalitede olmalıdır. Kuzey Kıbrıs’ ta donör seçimleri belli başlı yasa ve tüzüklerle belirlenmiştir. Donörlerin 18 -35 yaşları arasında olması gerekmektedir. Bizim kliniğimizde bu yaş aralığı 21-28 arasında tutulmaktadır. Gebelik oranlarının en yüksek olduğu yaş aralığı bu şekildedir.Genetik tarama (karyotip ) ile donörün bağış yapmaya uygun olup olmadığına bakılır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar; hepatitler , sifiliz ve HIV testleri uygulanır. Donörün olası Talasemi (Akdeniz anemisi) taşıyıcısı olup olmadığını anlamak için hemoglobin elektroforezi testi yapılır. Genel sağlık durumunu değerlendirmek için yumurta bağışı öncesinde tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, açlık kan şekeri, tiroid hormon testlerine bakılır.

Akıl sağlığının yerinde olması hem yasal açıdan hem de şizofreni gibi hastalıkların genetik olarak aktarılabileceğini bildiğimizden donörler psikeatri doktorundan yumurta bağışı yapılmadan önce onay alır. Tüm bu testlerden sonra donörün yumurtalıkları ultrason ile kontrol edilerek bağışa uygun olup olmadığı değerlendirilir. Donör ile yüz yüze konuşularak donasyona uygun olup olmadığı konusu ayrıca hekim tarafından değerlendirilir.

Bizim merkezimize başvuran donör (yumurtasını bağışlamak isteyen) adaylarının çoğunluğu üniversite lisans veya yüksek lisans öğrencisi, belli bir seviyenin üzerinde entelektüel kapasiteye sahip sağlıklı ve genç insanlar olmaktadır.

Size Uygun Donörü Nasıl Belirliyoruz?

Her şeyden önce ileride doğacak olan bebeğin kan grubunun anne ve baba ile uyumlu olması açısından donörün kan grubu anne ve babaya uyumlu olacak şekilde seçilir. Yine aynı şekilde gebelik isteyen çiftin tedaviye başlamadan önce fotoğrafları istenir ve dış görüntü olarak da uygun bir donör seçilir.

Yumurta Donasyonunda Dikkat Edilmesi Gereken Prosedürler

Donasyon konuları oldukça hassas olduğundan donör ile alıcı aile arasındaki kimlik gizliliğine mutlak bir hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Her ne kadar yasal olarak imzalar alınıp kimsenin birbirinden hak iddaası konusu net olsa da taraflarının birbirlerini tanımamaları en doğrusudur. Çiftler kendi yakınlarını veya güvendikleri birisini donör olarak seçmek isterler ise yasal açıdan donör şartlara uygun olduğu sürece herhangi bir engel yoktur.

Tedaviyi Nasıl Planlıyoruz ?

Yumurta donasyonu tedavisi için başvuran çiftlerin önemli çoğunluğu Kıbrıs dışından geldiği için tedavi planları çiftlerin Kıbrıs’ta en kısa süre kalacağı şekilde yapılır. Tatil için uzun süre Kıbrıs’ta kalmak ve tüm tedavisini burada tamamlamak isteyen çiftlerimiz için bu şekilde bir zorunluluk yoktur.

İş veya çeşitli sebepler ile Kıbrıs’taki tedavi süresini en aza indirmek isteyen çiftlerin ise tedavi sürecini yaşadıkları ülkede başlatıyoruz. Yeterli süre var ise rahim duvarı ( endometrium ) embriyo transferi için hazırlanmadan bir ay öncesinden başlayarak adet tarihi seyahat tarihine uygun hale getirilir. Bunun için adet düzenleyiciler kullandırılır ve bu sayede hormonal seviyeler de kontrol altına alınmış olunur.

Daha sonra adetin 2. veya 3. gününde anne adayının hormonal seviyelerine bakılarak transfer için bir engel olup olmadığı kontrol edilir. Anne adayına tedavi başlandığı gün donöre de yumurta geliştirici iğne başlanır . Rutin bir tüp bebek tedavisinde olduğu gibi donör ortalama 11-12 gün kadar yumurta geliştirici iğne kullanır ve yumurta olgunlaştırıcı (çatlama iğnesi) yapıldıktan 35.5 saat sonra yumurtalar toplanır.

Anne adayı da bu 14 günlük sürede östrojen hormonu alır ve donörden yumurtalar toplanıldığı gün anne adayına progesteron başalanır. Yumurta toplama (OPU) günü baba adayı sperm örneği verir ve toplanan yumurtalar ile mikroskop altında ICSI ( dölleme ) işlemi yapılır. Anne adayına dölleme yapıldıktan 3 veya 5. gün sonra transfer işlemi uygulanır.

Yumurta Donasyonu Tedavisine PGD (Genetik Tanı ) Veya NGS (Genişletilmiş Genetik Tanı ) Eklenebilir Mi ?

Preimplantasyon genetik tanı veya NGS (Next-Generation Sequencing) sayesinde transfer edeceğimiz embriyoların, transfer öncesi genetik hastalıkları olup olmadığını ve cinsiyetlerini görebiliyoruz. Bu modern genetik taramalar yumurta donasyonu tedavilerinde hem gebelik başarılarımızı artırıyor, hem düşük yapma oranlarını düşürüyor hem de transfer edilen embriyonun cinsiyetini önceden bilmemizi sağlıyor.

Tedavi Sonrası (Transferden Sonra) Ne Zaman Yolculuk Yapılabilir ?

Yumurta donasyonu tedavisinde transfer uygulandıktan sonra tıbbi verilere göre yolculuk yapmakta bir alt veya üst sınır yoktur. Biz merkezimizde transfer işlemi sonrası 2-3 saatlik bir dinlenme süresi önermekteyiz. Genellikle de embriyo transfer tarihinden en erken bir gün sonra uçakla seyahat edilmesini uygun bulmaktayız.

Tedavi sürecini özetlemek gerekir ise:

*Anne adayının ve tüm test sonuçlarının değerlendirilmesi 

*Uygun dönörün bulunması 

*Tedavi tarih aralığının belirlenmesi 

*Eş zamanlı anne adayı ve donöre tedavi başlanması

 *Kıbrısa geliş ve transfer

*Gebelik testi